PİLAV ÜSTÜ KURU

Tabaktaki pilavın üstüne önce kuru fasulye koydu, Ahmet. Kuru fasulyenin üstüne salata… Salatanın üstüne fırında patates… En üstte de patatesin sosu ve turşu…

Meryem gözlerindeki korkunç ifadeyle sordu:

“Onu gerçekten yiyecek misin Ahmet?”

“Mmm! Bir kaşık tadına bakmak ister misin hayatım, harika oldu”

Meryem,  insan ailede ne gördüyse değişmiyor demek ki, diye düşündü. Eşinin ailesiyle ilk tanıştığında herkesin işini, uğraşını, yaşını öğrenmişti. Çok kez oturup konuşmuşlardı. Peki, bunlar gerçekten tanımak için yeterli miydi?

İnsanlar tanımakla tanışmayı birbirine karıştırır, tanıdığını zanneder.

Evleneli dört ay olmuştu. Ahmet’in memleketinde yaşama fikri başlangıçta hoşuna gitmişti Meryem'in. Ama son zamanlarda keşkeleri dile geliyordu. Sık sık kayınvalidesine yemeğe gidiyorlardı. Meryem her gidişinde şaşırmaya devam ediyordu.

“Kahvaltıda tereyağı üstüne reçeli anladık; reçelin üstüne peynir, peynirin üstüne ceviz de neydi? “

“Ispanaklı böreğin içine bal mı?”

Salata çatalla yenmez miydi?

Sadece  ekmekler vardı sofrada. Bir de yemekleri aynı tabakta çorba haline getirmek için kaşık.

Sadece pilav üstü kuru değildi mesele. Her şey karışıktı Ahmet’in ailesinde.

Meryem bir akşam Ahmet’in teyzesini çaya çağırmıştı. “Hatice Teyze, Mustafa Enişte ve gelirse kızları Ayşegül; toplam beş kişi oluruz diye hesap yapmıştı Meryem. Çalan kapıyı açınca Meryem ne diyeceğini bilememişti. Bütün teyzeler, dayılar, kayın valideleri, tüm aile eşrafı kapıdaydı.

Meryem in gerginliğini hisseden Ahmet, “Çayı biraz fazla koyarsın bebeğim, ne olacak ki” demişti.

Bir keresinde de Ahmet’e “Babanın amcasının bacanağına neden gidiyoruz?” diye rahatsızlığını dile getirmişti Meryem.

Ahmet ne kadar da rahat cevap vermişti: “Amcam sayılır hayatım.”

Nasıl? Nasıl amca sayılırdı?

Ya Hatice Teyzenin tüm odalara rahatça girip çıkmasına ne demeliydi? İnsan başkasının evinde kapalı kapıyı açarken müsaade istemez miydi?  

Öyle ya, kendi ailesinde bunu görmüştü Meryem. Boş odaya bile müsaade isteyip girilirdi.

İnsan benzer olanla ilişki kurmak ister.

Meryem her geçen gün daha mutsuz, daha yalnız hissediyordu kendini. Bana inadına yapıyorlar herhalde diye düşünüyordu artık. Ahmet’le tartışmaları hep bu yüzdendi.

Ahmet’te benzer duyguları, Meryemlere gittiğinde hissediyordu aslında. İki üç ayda bir gittiği için tahammül edebiliyordu sadece. Her şey düzenliydi bu evde, yeri belliydi. Yemeğin, çayın, dinlenmenin saati vardı. Kıyafetler değişmeden koltuğa oturulmazdı. Ayakkabıların bile bir yeri, sırası vardı. “Bizim ev olsa benim ayakkabının üstüne babamınki, onun üstüne misafirinki, onun üstüne çocuklarınki, üst üste kule olurdu.” demişti içinden Ahmet.

Bu masada sofraya ilk çorba gelirdi. Sonra ara sıcak, sonra ana yemek… Hepsi sırayla gelir, sırayla yenirdi. Ana yemek gelene kadar beklemeyi hiç sevmiyordu Ahmet. Şöyle hepsini ortaya koysalar da herkes istediğinden yese rahat rahat, ne olurdu sanki.

"Ne kadar da farklıyız!" diyordu o da, tıpkı Meryem gibi.

Peki, ne istiyordu insan?

“Bizim gibi olsun”

Oysa binlerce çeşit ağaç, binlerce çeşit kuş, toprak, çiçek yok muydu bir ormanda?

Hangisi aynıydı?

Bir kahvaltı sofrasını zengin yapan çeşitliliği değil miydi?

Bir dükkâna girdiğimizde tek çeşit değil, farklı farklı modeller olsun istemez miyiz?

Meryem, haftalar sonra arkadaşının önerdiği eğitime gidecek; sinirlendiği, gerildiği her şeyden keyif almaya başlayacaktı.

Farklılıklarımız zenginliklerimizdir.

İnsan, kendisi gibi olan insanlarla birlikte olmaktan keyif alır.  

Oysa insanın farklı olana ihtiyacı vardır.

Fayda odaklı bir kadının, eğlenceli erkeğe,

Çok kuralcı olanın biraz esnekliğe,

Esnek olanın ise kurallara uyana,

Mantıklı olanı duyguya, duygusal olanın mantığa…

Bizi geliştiren şey, farklılıklarımızdır.

 

İnsanlar neden birbirinden farklı.

Neden biri daha samimiyken, diğeri daha mesafeli?

Neden birileri toplu hareket etmeyi severken, birileri bireysel?

Neden biri daha katıyken, diğeri esnek?

Neden biri yenilikçiyken diğeri gelenekçi?

Bu farklılıkların sebebi nedir?

O zaman,

KİM KİMDİR? 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insana hayat yolunda ihtiyacı olan tüm bilgileri veren gerçeklik ilmidir. Deneyimlerden yola çıkarak ulaştığı gerçek bilgilerle insanın geleceğini tasarlaması için stratejiler üretir. Problemlerini nasıl çözebileceğine dair gerçek yöntemler sunar. 

“Kim Kimdir?”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmanın yöntemlerini aktarır.

“Keşfedilmemiş tek şey: Daha iyisidir.”

Yahya Hamurcu

 

Kim Kimdir?       İlişkide Ustalık     Başarı Psikolojisi