Kimlerdensin?

 KİMLERDENSİN?

Tarihin en acı dönemi

İnceden beyaz bir yolda, mavi botları ile karda minik minik izler bırakarak yürüyordu Zeynep. Hava çok soğuk, diye geçirdi içinden ve adımlarını hızlandırdı. Nihayet servise bindi ve bir oh çekti. Herkes gibi o da altıncı duyu organı olan telefonunu aldı eline hemen.

Bu aralar odaklandığı tek konu vardı. Gördüğü manzara karşısında sanki boğazına
bir yumruk oturmuştu. İçinde ise biraz utanma, biraz korku ve çokça öfke vardı. Öfkesi fotoğraflara mıydı yoksa kendisine miydi? Burnunun direği sızladı. Dilinde ise dua, dua, dualar vardı. Çaresizce bir bekleyiş ve yürek yakan görüntüler hiç bitmiyordu.


Deneyimsel Tasarım Öğretisi

 

Birçoğumuz her gün aynı görüntülere bakıyoruz Zeynep’le.  Başlangıcı yüz küsür gün önceydi  ama hala dün gibiydi olaylar. 7 Ekim’in sıradan bir sabahıydı. Herkes aynı koşturmacanın içinde hayata akıyordu. Ancak o gün bazıları akamıyordu. Birileri evlatlarını öperek uyutmuş ama bambaşka bir güne uyanmışlardı. Sıcacık yuvalarının tepesine bomba yağmıştı. Evet onlar için hiçbir şey aynı değildi. Acı haberi duyduğumuzda ilkin zihnimizde canlandıramadık. Ancak şimdi iliklerimize kadar işleyen acıyı hissediyorduk ve anlıyorduk ki insanlık tarihi bambaşka bir döneme girmişti. Artık hiçbir şey, hiçbir zaman aynı olmayacaktı.

O insanlar, evlerine, hayallerine düşen koru elleriyle tutmak zorundalardı. Hem de en çok çocuklar… Etrafa saçılmış inci taneleri gibiydi mini mini yavrular. Kiminin evi yanmış, suları kesilmiş, elektriği yoktu. Kiminin eşyaları, giysileri, yiyecekleri, komple evleri yoktu… Ama onlar vardı, hem de her yerdeydiler.

ALLAH Vekildir...

Kadınıyla, çocuğuyla, erkeğiyle o zor imtihanda sadece “ALLAH Vekildir.” dediler.

Bu öyle bir ateşti ki onların evlerine, bizimse yüreğimize düşmüştü. Masum sivillerin göğe yükselen o doğru tepkileri, duaları ve sabırları, uyuyan insanları uyandırdı. Sadece bulundukları yere değil, tüm dünyaya örnek oldular, ayna tuttular. Kendimizi sorgulamamıza sebep oldular. “Biz aynı durumda olsaydık nasıl tepki verirdik?” Dedik.

Onlar gönüllerindeki inanç filizlerini tüm dünyaya saldılar. Bu inancı merak edip gerçeğe koşanlar vardı. Tabi ki görmezlikten gelen de...

Ateşe atlarken gülen gözler.

Evet onlar insanlığın korktuğu ateşe  gözlerini kırpmadan atlayanlardı. Kaçmak teslim olmak varken orda mücadele edenlerdi. Ateş neydi ki onlar için? Güllük ve gülistanlık demekti. Ateşe atlarken gülen gördünüz mü hiç? Tüm dünya onların vesilesi ile gördü.

Çocukların ve kadınların ellerindeki fırçalar, doğa resimleri çizmek için değildi. Şükrün resmini çizmek içindi. Sabrın resmini de çizdiler. Yine dünyayı güzelleştiren kadınlar ve çocuklardı.

Analar emanetin, ahde vefanın resmini çizdiler. Hep birlikte vatan nedir, bayrak nedir gösterdiler bize. En güzel boyayı kullananı arkalarına alıp teslimiyetin resmini çizdiler.

Biri cesareti çizdi resimde.

Biz cesareti  bir film karesindeki yakışıklı, güçlü bir adamın genç bir kızı mafyadan kurtarması zannederdik.

Oysa cesaret kimsesiz kalmış olmanın acısına rağmen silahlı adamlara kafa tutan  ufacık çocukların yüreğindeymiş…

Cesaret kadın olmasına rağmen  yavrusuna zarar vermek isteyen  düşmanı   gözleriyle  delip geçen  o annenin bakışlarındaymış…

Cesaret  eşini, çocuğunu arkada bırakmak pahasına, elindeki sopayla düşmanlarına saldıran o babanın bileklerindeymiş…

Şehit torunun gözlerinden öpüp hastaneye, yardıma koşan dedelerdeymiş…

Peki ya hiçbir bağı olmayan; dini, dili, kültürü bir olmadığı halde sokaklara dökülenler?

Onlar neyin resmiydi?

Neyin izini bırakıyorlardı sokaklara?


Deneyimsel Tasarım Öğretisi


Bugüne kadar hiçbir yerde gerçeği duymamış, ona anlatılmadığı halde sadece birkaç video ile hakikati idrak edip akın akın koşanlar kimlerdi?

Gerçek cesaretin ne olduğunu ve cesur kimselerin kimler olduğunu öğrendik onlar sayesinde…

Bir de korkaklığı öğretenler oldu bize;

Kendilerine yazık edip  kardeşinin acısını duyamayanlar…

Uluslar arası arenadaki  çıkarları uğruna sessiz kalanlar…

Bu resmin en bedbahtı onlardı belki de...

Peki sen bu dünyaya hangi izleri bıraktın?

Bir gün ölsen arkandan seni nasıl anarlar mesela?

İyilerden mi? Kötülerden mi?

Cesurlardan mı?

Korkaklardan mı? derlerdi senin için?

Ya sen nasıl anılmak isterdin?




Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insana hayat yolunda ihtiyacı olan tüm bilgileri veren gerçeklik ilmidir. Deneyimlerden yola çıkarak ulaştığı gerçek bilgilerle insanın geleceğini tasarlaması için stratejiler üretir. Problemlerini nasıl çözebileceğine dair gerçek yöntemler sunar. 


“Kim Kimdir?”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmanın yöntemlerini aktarır.

“Keşfedilmemiş tek şey: Daha iyisidir.”


Yahya Hamurcu


Yorumlar

  1. Elinize kalemize sağlık 🌹
    Tam da ihtiyacımız olan bir gündemden bize fayda verecek bir yazı olmuş.
    Doğru yerde tarafımızı belli etmek, Allah’a ispat edenlerden olmak ümidiyle.

    YanıtlaSil
  2. Emeğinize sağlık ne güzel aktarım olmuş yaşanılanlar. İyilerden olmak dileğiyle☘️

    YanıtlaSil
  3. Elinize kalemize sağlık🌹
    Var olan durumu gündemde tutacak ve bize faydalı olacak bir yazı olmuş.
    Doğru tarafta cesaretle yerimizi belli ederiz inşAllah.

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel anlatmışsiniz. Biz şimdi siyahta mi beyaz damiyiz?

    YanıtlaSil
  5. En zor imtihanlardan geçerken sabırla, cesaretle doğru tepkiler verebilmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
  6. Ellerinize sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  7. Bir gün ölsen arkandan seni nasıl anarlar? Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Şükür, sabır, teslimiyet, cesaret
    Rabbim bizlere de bu teslimiyeti nasip eyle
    Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  9. Merhabalar insanı düşündüren bir yazı. Gerçekle yüzleşmek kolay değil. Bu yüzleşmede karlı çıkan olmak ister düşünen. kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  10. Cesaret kimsesiz kalmış olmanın acısına rağmen silahlı adamlara kafa tutan ufacık çocukların yüreğindeymiş…
    Cesaret kadın olmasına rağmen yavrusuna zarar vermek isteyen düşmanı gözleriyle delip geçen o annenin bakışlarındaymış…
    Evet, bir savaşta daha kadınlar ve çocukların cesur tepkileri…
    Teşekkürler Sevgili Yazar,
    Emeklerinize sağlık 🌷

    YanıtlaSil
  11. Ya sen nasıl anılmak isterdin?

    YanıtlaSil
  12. Bıraktığımız delillerle RABbimizi ikna edebilmek ümidiyle...

    YanıtlaSil
  13. "Bugüne kadar hiçbir yerde gerçeği duymamış, ona anlatılmadığı halde sadece birkaç video ile hakikati idrak edip akın akın koşanlar kimlerdi?"
    Peki gerçeği duyup, akın akın koşanları seyredip, hareket etmeyenler kimlerdi? Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  14. Arkamızdan iyi şeyler denilmesini istiyorsak, iyi şeyler yapmamız gerekmez mi? Gerçeği duymayanların ama şimdi farkedip koşanları seyretmek yerine, gerçeği duyanların en başından akın akın koşması gerekmez miydi?

    YanıtlaSil
  15. Tarihin en acı dönemi ve sen iyilerden mi, kötülerden misin

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Düşünceleriniz bizim için çok kıymetli