BİR YOLU OLMALI
Her zamanki gibi sıradan bir gün yine başlıyordu Ezgi için. Sabah rutini dün ve önceki günlerde olduğu gibi tekrar ediyordu. Alarmı defalarca erteleyerek servisin gelmesine beş dakika kala uyanmayı alışkanlık haline getirmişti Ezgi. Oysa her akşam yatarken yeni güne başlamak için hayaller kuruyordu. Kuruyordu ama bir türlü hayata geçiremiyordu.
Erkenden kalkmak
Spor yapmak
Duş almak
Evi toparlamak
Sağlıklı kahvaltı yapmak
Keyif kahvesini içip evden çıkmak
Bu
sabah yine ertelediği alarmla geç uyanmış, telaş içinde yataktan fırlamıştı. “Birkaç dakika da servisi bekletsem yetişirim”
diye düşündü. Sadece yüzünü yıkayabildi. Giysi dolabını açtı ve boş
bakışlarla ne giyeceğini düşünmeye başladı. Hala ayılamadığı için seçim
yapmakta zorlanıyordu. Kıyafetleri ya ütüsüz ya kirli sepetindeydi. Temiz
olanlar ise uyumsuzdu. Mecburen bir şeyler seçerek giyinmeye başladı. Kombini
hiç içine sinmemişti. Aynaya baktıkça kendini kötü hissetti ama değiştirmeye
zamanı da yoktu. Apar topar çantasını hazırladı. Telaşla kapıdan
çıkarken ayakkabılarının kirli olduğunu fark etti ancak hiç vakti kalmamıştı. Öylece
çıkıp gitti.
Köşeyi
döndüğünde servisin beklediğini gördü. Koşarak servise bindi. Şoföre teşekkür
etti. Ama servis arkadaşlarının yüz ifadeleri pek iç açıcı değildi. Gerçi her
sabah bundan çok farklı değildi bakışları ama bu sefer daha çok rahatsız
olmuştu Ezgi. Kendine çok kızıyor ve bu durumdan bir an önce kurtulmak
istiyordu. Koltuğuna gömüldü, kulaklığını takti ve başladı müzik dinlemeye. Bir
süre sonra servis simitçinin önünde durdu. Neyse ki böyle bir imkân vardı. Bir
erken kalkabilse, evde kahvaltı yapabilecekti aslında. Son gittiği doktor sağlıklı
beslenmesi gerektiğini söylemişti. Ama buna hiç vakti yoktu.
Şirkete
girerken her konan ağırlıkla, dibe inen duba gibi hissetti kendini. Yorgun ve
bitkin hissediyordu. Gözlerinin üstünden başlayan ağrı tüm başına yayılmıştı. “Daha günün başındasın, zorla kendini biraz!”
dedi içinden. Zorla da olsa gülümseyerek selam verdi danışmadaki arkadaşına. Fakat
tebessümü çok uzun sürmedi.
Ofiste
herkes ışık saçıyordu. Arkadaşlarının saçları bakımlı, kıyafetleri özenli,
gülümseyerek karşıladılar Ezgi’yi. Ne kadarda canlı ve diriler dedi içinden. Her
sabah olduğu gibi bakımlı ve neşeliydiler.“Bu
kadar şeye nasıl yetişiyorlar?” diye düşündü. Makyaj çantasını alıp lavaboya
koştu. Hafif bir makyaj yaptı ve kıyafetine çeki düzen verdi. Çay alıp masasına
geçti, herkes çoktan işe başlamıştı.
Masasına
oturdu ve etrafına baktı. Bir süre düşündü. Çalışacak enerjisi kalmamıştı.
Derin bir huzursuzluk kapladı içini.
Hep bir şeylere geç kalmış
hissediyordu kendini. Hayat ellerinden akıp gidiyordu. Bu sıkışıklık nereye
kadar devam edecekti? Kendine çeki düzen vermesi gerekiyordu. “Nasıl bilmiyorum
ama bir yolu olmalı” dedi içinden. Kendisine
sıkıntı veren bu durumu düzeltmek için birçok kez karar almıştı. Her seferinde
başlıyor ancak birkaç gün sonra eskiye dönüyordu. Ve her karar verişinde
harekete geçmek, bir öncekinden daha zor oluyordu. Bunları hatırladı. Kendine “Yapmanın zorluğu, yapmadığımda hissettiklerimden daha acı olamaz” dedi.
Bunun
bir yöntemi olmalıydı. Nereden başlaması gerektiğini düşündü. Adeta ortamdan soyutlanmış gibiydi.
Etraftakilerin şaşkın bakışlarına umursamadan eline bir kâğıt kalem aldı ve
hedeflerini yazmaya başladı. Doğru olanı yapıyordu aslında, insan bir karar aldığında önce onu
somutlaştırmalıydı. Ardından hiç vakit kaybetmeden ufak adımlarla uygulamaya
geçmeliydi.
Deneyimsel
Tasarım Öğretisi der ki: “Bir şeyi alışkanlık haline getirebilmek için küçük
adımlarla başlamak ve basite disipline olmak gerekir.”
Küçük
hamlelerle başlamak ancak bu küçük hamleler aksatmadan disiplinle devam etmek insanı
başarıya taşıyan çok önemli yöntemlerden biridir. Büyük adımlar çabuk yorar
insanı ve hedeften vazgeçmesine neden olur.
Hedefi somutlaştırmak çok güzel bir yöntemmiş teşekkürler 🌸
YanıtlaSilİnsan hemen olsun istiyor ve büyük adımlar atıyor. Oysa ki küçük adımlarla ulaşmak en doğrusu 🌸🌸
YanıtlaSil“Yapmanın zorluğu, yapmadığımda hissettiklerimden daha acı olamaz" gerçekten de daha acı değil.. Teşekkürler
YanıtlaSilKarar verdikten sonra küçük adımlarla hedefe doğru ilerlemek kazandırır...
YanıtlaSilKüçüğe hürmet etmeye karar verdiğimizde hayatımız değişir.
YanıtlaSilGüzel stratejilerin olduğu bir yazı elinize sağlık 🪻
YanıtlaSilElinize sağlık karar ve eylemin sürekliliğini anlatan ne güzel bir yazı olmuş 🌸
YanıtlaSil