Her Karar Bir Vazgeçiş

HER KARAR BİR VAZGEÇİŞ

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Neyi Arıyorum?

Selin, gözlerini açar açmaz pencereye doğru baktı. Serin serin esen rüzgarla havalanan perdeyi izledi. Güneşin ilk ışıkları odayı ısıtıyordu. Biraz daha keyif yapmak istese de hızlıca yataktan kalktı. Yapılacak o kadar çok işi vardı ki… Giysi dolabının karşısında ne giyeceğine karar veremeden bir süre bekledi. Acaba yeni aldığı elbiseyi mi, yoksa siyah pantolonunu mu giyseydi. Biraz düşündükten sonra kararını verdi. Pantolonu dolaptaki yerine astı. Elbisesini giyip mutfağa doğru yürüdü. Çabucak kahvaltı yapıp çıkmalıydı. Buzdolabından omlet için yumurtaları çıkarttı. Yoksa tost mu yeseydi? Protein iyi olurdu ama hem hazırlaması zahmetli hem de çok lezzetli değildi. Yine karar vermek için düşündü ve yumurtaları kaldırıp tost yapmaya başladı. Ve sonrasında yine yeni bir kararsızlık anındaydı. Aynanın karşısına geçmiş, saçlarını nasıl yapacağını düşünüyordu. Acaba toplasa mıydı yoksa dalgalı mı bıraksaydı? Topuz olsa daha derli toplu görünecekti ama dalgalı olunca da güzel duruyordu. Tam topuz için tokalarını almıştı ki dalgalı yapmaya karar verdi. Bu sefer de tokaları bir kenara bıraktı. Kendinden yorulmuştu artık. İnsan neden bu kadar kararsız kalırdı ki? 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; Kararsızlık, var olan iki seçenekten hangisini seçeceğini bilmemek. Yaptığında- yapmadığında sonucunu bildiğin iki şey arasında seçim yapmama halidir. İnsan da fayda ile haz, güzel ile doğru arasında kaldığında kararsızlık yaşar. 

Her zamanki gibi akşam düşündüğünden farklı şekilde giyinmişti. Kapıdan dışarı çıkarken ne yapacaktım diye düşündü bir taraftan. Bugün annesi için doğum günü hediyesi bakacaktı. Evin birkaç eksiği vardı onları alacaktı. Öğleden sonra da liseden arkadaşlarının yanına gidebilirdi. Ama söz vermemişti çünkü çok emin değildi. Onları hem özlüyor hem de sıkılıyordu artık ama yapacak başka bir şeyi de yok gibiydi.

Hep aynı konuları konuşuyor, hep aynı esprilere gülüyorlardı. Lisedeyken hepsinin ne çok hayali vardı oysa. Hayat herkesi farklı farklı yerlere savurmuştu. Zaman ilerlemiş, seçtiklerini hayatına alıp seçmediklerini bırakmıştı. Tercih ettiklerinin getirisine, sırt döndüğü şeylerin götürüsüne baktı. Üniversite sınavına hazırlık zamanında yaptıklarını düşündü. Ders çalışan arkadaşlarını ne de sıkıcı bulurdu. Sonra o sıkıcı bulduğu arkadaşlarının nereye vardığını hatırladı. Onları sıkıcı bulurken kendine yakın gördüğü ve eğlenceli bulduğu için görüşmeyi daha çok tercih ettiği arkadaşları geldi gözünün önüne. Hani o an buluşmaya gittiği, geçmişte de yine kafelerde vakit geçirdiği arkadaşları.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Bir yandan yürüyor bir yandan düşünüyordu Selin. Gerçek bir yolda yürümek ne kadar farklı hissettiriyordu insanı. Sanki bir ağacın tepesine çıkıp da kendinin ve arkadaşlarının tüm hayatına dışardan bakıyor gibiydi. “Seçimlerimizle ilgili ne çok hayal kırıklıkları biriktirmiştik ve seçmeyip arkamızda bıraktıklarımıza dair de ne çok yarım kalmışlıklarımız vardı.” diye düşündü. Hayat tam da böyle bir şey değil miydi? Herkesin yapageldiği rutin işler. Bazen insan hayatın onca işi arasında dönüp duruyor ve kendini yürüme bandındaymış gibi hissediyordu, yürüyor ama ilerleyemiyor gibiydi. Selin artık hayatında farklı bir şeyler olsun istiyordu. Yürüme bandından inip taşa, toprağa basmak ve hatta yokuş tırmanmak istiyordu.

Derin düşüncelerde ilerlerken bir telefon çaldı. Arayan arkadaşı Didem’di. “Didem, Didem de kimdi? Aaa tamam hatırladım.” Hani o lisede sıkıcı diye yanına bile oturmadığı arkadaşı. Hatırlayana kadar telefon araması bitmişti. Mahcup bir şekilde aramaya geri döndü. Didem onu akşam bir seminere davet etmişti. İnsanın hayatında kaliteli kararlar nasıl vereceği ile ilgili yol gösteren bir seminer olduğunu söylemişti. Sık görüştüğü birisi değildi aslında ama iyi bir kızdı Didem. Çalışkandı da… Neden olmasın diye geçirdi. Sıkıcı gibi gelen bir şeyi seçmek farklı bir adım olabilirdi… 

Yürüme Bandından İnme Zamanı

Selin, telefon konuşmasının ardından otobüse binip en yakın alışveriş merkezine gitmişti. Annesinin hediyesini almak için mağazaları gezmeye başlamıştı. Biraz zorlansa da en sonunda güzel bir yer bulup girmiş, ne alsam diye bakınmaya başlamıştı. Hediye için çok güzel seçenekler vardı. İçlerinden yeşil bir kazak ve mavi bir gömlek arasında kararsız kaldı. Bir türlü karar veremiyordu. Sonunda yeşil kazağı seçti mavi gömleği yerine bırakırken “Ben bundan vazgeçiyorum.” dedi. Uzun süredir seçim yapmasını bekleyen satıcı Selin’e bakıp “Ne garip değil mi? Bir karar verdiniz, bir seçim yaptınız "Bir karar verdiniz, bir seçim yaptınız ve bundan vazgeçtiniz. Mavi gömlekle ilgili hiçbir anınız ve öykünüz olmayacak.” dedi. Selin, önce anlam veremedi bu konuşmaya. Garip gelse de etkilemişti cümleler onu. “Almadığı bir şeyin anısının olmaması neden onu rahatsız etsin ki!” diye düşündü. Sonra her seçim yaptığında bir şeylerden de vazgeçtiğini fark etti.

Sabah giymekten vazgeçtiği siyah pantolonu… Buzdolabına kaldırdığı yumurtalar… Bir kenara bıraktığı tokalar… Ve biraz daha geriye gittiğinde, üniversite sınavına hazırlanırken sıkıcı bulduğu arkadaşları…

Uyandığı andan itibaren sürekli seçimler yapıyordu. Hayatı aslında yaptığı seçimlere göre ilerliyordu. Birden aklına Didem’in bahsettiği seminer geldi. Yine bir seçim yapması gerekiyordu. Ya eski arkadaşlarının yanına gidecek ve defalarca olduğu gibi öğretmenlerine yaptıkları 1 Nisan şakalarına gülecekti. Ya da kendine sıkıcı da gelse hayatta ilerlemiş bir arkadaşının yanına gidecekti. Bu sefer hoşuna giden şeylere göre değil de fayda göreceğini düşünerek karar vermek istemişti.

Her karar bir vazgeçiş gibiydi. Birinin yanına giderken başka birinden vazgeçmek gibi…

 


Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insana hayat yolunda ihtiyacı olan tüm bilgileri veren gerçeklik ilmidir. Deneyimlerden yola çıkarak ulaştığı gerçek bilgilerle insanın geleceğini tasarlaması için stratejiler üretir. Problemlerini nasıl çözebileceğine dair gerçek yöntemler sunar. 


“Kim Kimdir?”, “İlişkide Ustalık”“Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmanın yöntemlerini aktarır.

“Keşfedilmemiş tek şey: Daha iyisidir.”

Yahya Hamurcu 

Yorumlar

  1. İnsanın kararsızlığının bir sebebi de her şeyin kusursuz olmasını istemesidir. Mesele hangi karar için nelerden vazgeçtik.?
    Emeğinize sağlık, detaylı güzel bir yazı olmuş 🌸

    YanıtlaSil
  2. İnsan karardan döndüğünde kaos yaşar. Kaosa girmemek için karar öncesi iyi irdelemek gerekir.

    YanıtlaSil
  3. Fatma isiktan....Kararsızlıktan bence çok zordur..Kararsız olamamak için önce düşünmek gerekir.oyku çok güzel.
    Elinize ,emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Düşünceleriniz bizim için çok kıymetli