SAHİPSİZ DEĞİLSİN
Gün gelir insanın kalabalıklar içinde neşeli bir hayatı
olur.
Kalabalık içindeyse yalnızlığı gider zanneder.
Ne de olsa iyi günde, kötü günde… Birileri vardır yanında.
Tek kalabileceği ihtimali, bir an için bile aklına gelmez.
İkramlar, neşeli sohbetler, sık sık bir araya gelmeler…
“Ne kadar çok sahip çıkanım var.” diye düşünür.
Bir gün kimselere anlatamayacağı bir derdi olduğunda.
Paylaşmak istediğini paylaşamadığı işte o an, anlar yalnız
kaldığını…
İçini kemiren sıkıntılarını anlamazlar diye, kimselere
anlatamaz,
Utanır, üzülür, ağlar, gözyaşları içine akar gider ve kimselerle
paylaşamaz.
İçinde volkan kaynar ve kimseye belli etmemek için,
İnsanlardan kaçar yalnızlaşır.
Oysa ilk defa bir başına kaldığında aşmaya başlar kendini
eğer yalnız kalmadıysa
Geçmişte o kalabalığın içinde bağımlı olduğu insanlar
gelir aklına
“Kim ikna edebilir ki değişime kapalı olanı…”
Bağımlı olduğu o zincirlerden kurtulup bir başına
kaldığında
Tek başınadır insan belki ama yalnız değilse aşar tüm
zorlukları
Çünkü ona gerçekten sahip çıkanla tanışır.
Elif de bu çıkmazdan çıkmaya çalışanlardandı. On beş yıldır devam eden evliliği,
çatırdamaya başlamıştı. Eşinin kumar bağımlılığından sonra hayatları
değişmişti. Maddi durumları çok iyiydi fakat eşinin davranışları git gide
bozulmuştu. Evin ve on dört yaşındaki ikizlerin tüm sorumluluğu Elif’in
üzerindeydi. Dışarıdan bakıldığında mükemmel bir aile gibi görünüyorlardı. Bu
tabloyu korumak için Elif büyük emekler vermişti. Arkadaşlarından, kendi
çevresinden iyice kopmuştu sadece eşi ve çocukları vardı artık. Gece gündüz
düşündüğü tek şey, eşinin bu problemine çözüm bulmaktı. En son ne zaman kendi
için bir şey yapmıştı, hatırlamıyordu bile.
O eşinin iyiliğini istese de eşinin yaptığı hiçbir şey yoktu. Kişi kendisi
için bir şey istemezken kim onun için bir şeyler yapabilirdi ki?
Ne yazık ki bu süreçte kıymetini bilmediği tek şey kendi hayatıydı Elif’in.
Garip ama çok acı verici değil miydi? “İnsan
nasıl da kör oluyor.” dedi. Gerçeğe kör olan insanın ahvaliydi tüm yaşadıkları.
Kendini başkalarının özellikle eşinin yerine koyup onun adına düşünmekten ve koşturmaktan
kendi sahnesini kaybetmişti adeta. Ekmek gibi, su gibi o kadar düşkünleşmişti
ki eşine, o olmasa yaşayamayacağını sanıyordu. Bu yüzden de yaptığı haksızlığa
ve zulme rağmen hala ondan bir şey umarak yaşamıştı onca yılı. Onsuz yapamama
hali adeta bir bağımlılık gibiydi. Ne farkı vardı ki sigara ve alkol bağımlılarından.
Bu da bir bağımlılık değil miydi? Bir ilişkiye veya insana bağımlılık. İnsanı
görünmez iplerle esir alan, saran sarmalayan vazgeçemediği şeylerin hepsi bir
bağımlılıktı aslında.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Bağımlılık
vazgeçemeyecek durumda olduğumuz her şey için geçerlidir. Olmazsa olmazımız
haline gelen her şey…”
Sürekli tek bir kişinin etrafında örülen hayat diğer insanları nasıl da
silikleştiriyordu. Bu kısır döngüden çıkıp zincirlerini kırmak için cesarete
ihtiyacı vardı. Korkuyordu tek başına kalmaktan, çocuklarının onunla gelmeyi
istemeyeceğinden. Ama zaten ailesinin içinde, eşinin yanında da varlığı
hissedilmiyordu yapayalnızdı. Hem insanlar hiç tek kalmıyor muydu? Kalıyordu
elbette ve de çok mutlu olabiliyorlardı. Evet, yapabilirdi, kabuğuna çekilip tek
başına kalmayı deneyebilirdi. Ama sonra eşi ve onun ailesinden başka kimsesi
olmadığını fark etti. Yine ürktü, yıllardır çalışmamıştı da üstelik. Peki, kim sahip
çıkacaktı ona kadın başına? Uzunca bir süre düşündü. Sonra yıllardır süren bu kâbustan
uyanmak istedi. Hala zihninde dolaşan kuruntuları bir kenara atmak istercesine
silkelendi. Tek başına kalabilirdi ama bu yalnız olacağı anlamına gelmiyordu ki.
Tüm canlıların rızkını veren elbet ona da sahip çıkar, bir yol gösterirdi.
Herkes çıksa da hayatından, tek kalsa da devam edebilirdi. Çünkü;
Tek olmak yalnız olmak değildi
Ve sahipsiz değildi insan.
Yeter ki gerçek sahibinin farkında olsun…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insana hayat yolunda ihtiyacı olan tüm bilgileri veren gerçeklik ilmidir. Deneyimlerden yola çıkarak ulaştığı gerçek bilgilerle insanın geleceğini tasarlaması için stratejiler üretir. Problemlerini nasıl çözebileceğine dair gerçek yöntemler sunar.
İnsan bu takıldığı yrrden .vıkınca ne oluyor bilirmisiniz? Yeniden dünyaya doğuyor. Çok güzel duygu .
YanıtlaSilBir insana bağımlılığı anlatan güzel bir yazı olmuş. Teşekkürler
YanıtlaSilTek kalabiliriz ama asla yalnız değiliz:)
YanıtlaSilKaleminize sağlık insan yeterki sıfırını doğru yere yaslasın kıramayacağı zincir aşamayacağı zorluk yok bu hayatta
YanıtlaSil