Yanlış Hamle

 YANLIŞ HAMLE

Kahvede sessiz bir masaya oturmuş, uzaktaki denize doğru dalmıştı. Ne gelen çaydan ne de kahvedeki konuşmalardan haberdardı. Omzuna dokunan kahveci Ekrem abinin elini hissedince birden irkildi.

-       Hayırdır Selim, Karadeniz’de gemilerin mi battı?

-       Sorma Ekrem abi, aklım çok karışık.

-       Söyle bakalım derdin ne? Birlikte düşünüp bir çözüm buluruz belki. Bazen insan tek başına doğru yaptığını zanneder ama yanlış hamlede bulunur ALLAH korusun.

-   Biliyorsun ne zamandır işten ayrılmayı düşünüyordum. Patronumla da görüştüm iş aradığımı. O da sağ olsun zaman tanıdı bana. Bir arkadaşımın iş yerinde elemana ihtiyaç varmış. İş tam istediğim gibi ama şehir dışında. Bu şehirden ayrılmak hiç aklımda yoktu. Ne yapacağımı bilmiyorum çok kararsızım.

-       Kardeşim, hiçbir şey belli değil sen nasıl bu işe cesaret ediyorsun?

-     Neden abi?

- Çünkü bu kararsızlık değil. Karar verebilmen için seçeneklerinin nereye vardığını, getirisini, götürüsünü bilmen gerekir. Bu iş sana uygun mu? Maaşı senin bir şehri terk etmene değer mi? Bakalım eşin bunu kabul edecek mi? Çocukların okulu nasıl olacak? Veya Şehir hakkında ne biliyorsun? Tüm bu sorular cevaplanmadan senin için her şey belirsiz. Sen bunları bir düşün.

Ekrem abi bunları söyledi ve onu çağıran diğer müşterinin yanına gitti. Selim, onun peşinden bakakaldı. O anda tüm o sorularla ve aklındaki yeni sorularla zihninin açıldığını hissetti. Gerçekten ne yapmaya çalışıyordu? Her şey bu kadar belirsizken nasıl bir düzen kuracaktı?

Tüm bu konuşmanın ardından düşünmeye başladı. Ekrem abinin dedikleri zihninde bir şeyleri çağrıştırdı. Sanki daha evvel duymuş gibiydi. Tüm hayatı film şeridi gibi gözlerinin önünden geçti. Eliyle başını ovuştururken alnındaki yara izine değdi eli. Arkadaşlarıyla birlikte seneler önce gittiği geziyi hatırladı. Hepsi teknede kıyıya yanaşmayı beklerken o kendini denize atıvermişti. Başı kayaya çarpmış çok büyük bir tehlike atlatmıştı. Tekne kaptanının “Evlat dibini görmediğin suya atlanmaz bunu hiç unutma!” dediğini hatırladı. Ancak insanoğlu çabuk unutan bir canlıydı. Hem çektiği acıyı, hem de kaptanın sözlerini unutmuştu. Hatırlasaydı ne olurdu ki? Daha dün iki gündür tanıdığı insanlara kefil olmuştu. Kandırıldığını ancak iş işten geçtikten sonra anlayabilmişti. Borçlular kapılarına dayandığında ailesi ile arası açılmıştı. Annesi ve babası günlerce onunla konuşmamıştı. Arkasından “Çok para var bu işte.” diyerek başka bir işe girişmişti. Oysaki ticaret hakkında gram bilgisi yoktu. Elindeki tüm birikimi bir kere daha yitirdi. Az kalsın aile evleri ellerinden gidiyordu. Hayatı hep böyle geçmişti. Şimdi düşündüğünde aslında hep belirsizliklere adım attığını fark etti.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Belirsizliğe hamle yapılmaz.”

Uzun uzun düşününce yaşadığı o yıllar ve sıkıntılar yeniden yüreğine çöktü. Bunları bir daha yaşamak istemediğine o an karar verdi. Gideceği yerin artılarını eksilerini iyice hesapladı. Gerçekten gitmesi kârdan çok zarar verecekti. Sonra ayrılmak istediği iş yerini düşündü. Problemleri gerçekten çözülemeyecek gibi miydi? İşinden ayrılmak yerine problemlerini konuşup halletmeye karar verdi. Birkaç küçük problemi dert edip hiç bilmediği bir şehre gitmeyecekti. Ailesinin düzenini bozmayacaktı.

Ağırlaşan yüreği birden hafifledi sanki. Netlik ona iyi geldi ve içindeki karanlık gitti. O günden sonra kararından dönmedi. Hem çocuklar alıştıkları okuldan ve çevreden mahrum kalmadı hem de eşi ve kendi rahat etti. O dönemde onun yerine başka bir arkadaşı işten ayrılma kararı aldı ve hatta Selim’in gideceği yere gitti. Giden arkadaşı Orhan’dı. 6 ay sonra yolda karşılaştı onunla.

-       Orhan nasılsın? Her şey yolunda mı, alıştın mı yeni işine?

-      Selimcim pek sayılmaz, ben o işten de ayrıldım. Bizim işten, ayrılınca evi de satıp gitmiştik. Ama maalesef yapamadık o şehirde. Çoluk çocuk toparlanıp geldik. Şimdi yeniden iş ve ev arıyoruz.

Selim, tüm hikâyeyi dinlediğinde Orhan için çok üzüldü. Arkadaşıyla vedalaşıp evine doğru ilerlerken hem yürüyor hem düşünüyordu. Hayatında ilk kez belirsizlikten sakınmanın faydasının farkına vardı. Yanlış hamle yine onu kısır döngünün içine sokacaktı. Sonra da kaderine razı gelecekti. Doğru hamle yapmanın şükrünü yaşadı içinde. Hayatının dersini almıştı. Bunu çocuklarına hep anlatacaktı. Çünkü hayatta en yanlış hamle, belirsizliğe yapılan hamleydi…

 

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insana hayat yolunda ihtiyacı olan tüm bilgileri veren gerçeklik ilmidir. Deneyimlerden yola çıkarak ulaştığı gerçek bilgilerle insanın geleceğini tasarlaması için stratejiler üretir. Problemlerini nasıl çözebileceğine dair gerçek yöntemler sunar. 

“Kim Kimdir?”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi “ programlarıyla mutlu ve başarılı olmanın yöntemlerini aktarır.

“Keşfedilmemiş tek şey: Daha iyisidir.”

Yahya Hamurcu