BELLİ BELİRSİZ, NASIL OLACAK PEKİ?
“ Anne hadi şu televizyonu kapat da yatalım geç oldu! Sabah okul var, erken yatmak istiyorum.” Nursel, kızının sesiyle daldığı düşüncelerden sıyrıldı. “Tamam, kızım, dizi bitmek üzere. Sen yat ben birazdan yatacağım.” deyip diziyi izlemeye devam etti. Az önce sıyrıldığı düşüncelere tekrar daldı.
Dizide başrol olan kız sevgilisinden ayrılmıştı. Anne, babasına bir süre buraları terk etmek istediğini söylemişti. Başka bir yerde yaşamaya karar vermişti. Hayatını yeniden orada yoluna koymayı denemek istiyordu.
Nursel'in zihninde hala o cümleler vardı. Kız nasıl bir anda her şeyi bırakıp gitmeye karar vermişti? “İnsan hiç bilmediği yere neden gider ki? Ayrıldığın adamla görüşmezsin olur biter. Şehri terk etmek, her şeye sıfırdan başlamak çok riskli!” diye içinden geçirdi. Kendisi bırak şehri terk etmeyi mahallesini bile değiştiremezdi. Yıllardır oturduğu evden şikâyet edecek birçok şey buluyordu. Ona rağmen evini değiştirmek istemiyordu. İnsanlar ne kadar kolay büyük değişimler yapıyordu. Her an değişime hazır olanlardan biri de kızıydı. “Bizi buraya bağlayan hiçbir şey yok. Neden İstanbul’a taşınmıyoruz?” deyip duruyordu. O da ne de kolay söylüyordu bütün her şeyi bırakıp gitmeyi. Oysa insan bildiği, tanıdığı yerde kendini güvende hissederdi.
Yaşadığı mahallede trafik ve gürültü çok yoğundu. Ama Nursel bunu hiç dert etmemişti. Semtini avcunun içi gibi bilirdi. Herkesin “Araba ile gidilmez kalabalık, park yeri sıkıntılı, riskli oralar.” dediği yerde, Nursel çok rahat araba kullanırdı. Halbuki, gerçekten yollar dar ve çok kalabalık bir yerdi. Ama o semti bildiği için en rahat orada kullanırdı. Yolları geniş, sakin yerlerde eğer orayı bilmiyorsa tedirgin olurdu. Zihnindeki soruya şimdi cevap bulmuştu işte. Her şeyi bırakıp gidememesinin sebebi belirsiz olmasından kaynaklanıyordu.
Sonra insanların belirsiz olan şeylere verdiği tepkileri düşündü. Her insan bir şeylerden korkardı. Karanlıkta aniden önüne biri çıksa herkes korkardı. Ama gündüz o kadar değil. Gündüz insanların rahat olup akşam tedirgin olma sebebi de bu olabilirdi. Gündüz aydınlıkta her şeyi görebilirken geceleri karanlıkta görememek insanı tedirgin ediyordu. Çünkü karanlıkta belirsizlik vardı.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi derki: “Belirsizliğe hamle yapılmaz.”
Çünkü belirsizlikte hareket etmek gerçekten de zordur. Korkularda da bir belirsizlik vardı. Ama kişi korktuğu şeyle yüzleşip onun gerçeğini öğrenebiliyordu. Köpek nasıl sevilmeli? Neye tepki verir? Neresine dokununca hoşlanmaz? Kedi ne zaman tırmalar? Tırmalarsa ne kadar canın yanar? Suda ne yaparsan boğulur ne yapmazsan boğulmazsın? Birçok fobiyi yenmeyi sağlayan bu tanımlama soruları, kişinin korktuğu şeydeki belirsizliği ortadan kaldırıyordu.
Ama bazı insanlar belirsiz olan şeylerde fazla cesurdu. Önünü ardını düşünmeden kararlar alıyorlardı. Sonra bu kararın bedelini hem kendisi hem ailesi ödemek zorunda kalıyordu. Daha yakın zamanda komşusunun yaşadıklarını düşündü. Eşi daha iyi bir evleri olsun istemiş ve bir kooperatife girmişti. Ancak sonunda ellerinde ne var ne yoksa kaptırmışlardı. Üstünkörü bir araştırma ile hemen karar vermişti.
Ya kendi kardeşinin geçen yıl başına gelenler. Fiyatı piyasaya göre daha uygun diye bir araba almıştı. Arabanın önü ayrı, arkası ayrı çıkmıştı. İki farklı arabayı birleştirip satmışlardı. Sonra satanları ara ki bulasın. O kadar söylemişti babası kardeşine, “Arabayı önce ekspertize götür acele etme. İşten anlayan, bilen birileri görsün.” diye.
Nursel daha birçok belirsiz olan şeyi düşünüp uykusunu iyice kaçırdı. Ama düşündükçe de gelen cevaplarla zihni rahatlamıştı sanki. Bir karar vermişti. Belirsiz olan şeylerin insana zarar verme oranı çok yüksekti. Ve bu yüzden belirsiz olan şeylerden daha da uzak duracaktı. Belirsizliğe doğru hareket edilmezdi…
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insana hayat yolunda ihtiyacı olan tüm bilgileri veren gerçeklik ilmidir. Deneyimlerden yola çıkarak ulaştığı gerçek bilgilerle insanın geleceğini tasarlaması için stratejiler üretir. Problemlerini nasıl çözebileceğine dair gerçek yöntemler sunar.
Kaleminize sağlık 🌹
YanıtlaSilİnsan aslında belirsizlikten hoşlanmaz . Çünkü belirsizlik karmaşıktır, neyin ne zaman olacağı nasıl olacağı belli değildir.
Ne zaman olumsuz da olsa olaylar netleştikçe zihni rahatlar ve işte o zaman hamle yapması doğru olur.
İnsanı korkutan belirsizlikleri,netleştirmeden hamle yapmamak gerekiyor.Emin olmak kisiye cesaret ve eminlik veriyor insanı amacına götürüyor.
YanıtlaSilBelirsizliğe hamle yapılmaz evet ama bu durum inşaAllah hareketimizi durdurmamıza neden olmaz
YanıtlaSilkaleminize sağlık
İnsan sisli ortamda ne kadar yavaş araba sürer, hatta bazen sis var diye yolculuktan vazgeçer, ne gerek var, önümüzü bir görelim! ister. Siste bildiğin yol bile bilemediğin tehlikeleri barındırır..
YanıtlaSilİnsanı en çok yoran şeylerden birisi de belirsizlik...
YanıtlaSilYanlış şeyden korkuyoruz, cesareti ne güzel anlatmışsınız kaleminize sağlık 🌸🌸
YanıtlaSilNetlik bulanık olanı görünür hale getirir. Net olduğun yerde şeffaflık vardır.
YanıtlaSilKaleminize sağlık❤
YanıtlaSilHep net olabileceğimiz sağlam adımlarla ilerleyebilenlerden olmak dileğiyle:)