MUTLU DEĞİLİM!
Mutfak tezgâhındaki
son bulaşıkları yıkıyordu Nilay. Hafta sonu epey yorucu geçmişti. Bir taraftan
yıkadıklarını kurumaya bırakıyor bir taraftan düşünüp iç muhasebe yapıyordu.
Son zamanlarda kendini çok mutsuz hissediyordu. İnsanlardan istedikleri, umdukları, bekledikleri hiç
gerçekleşmiyordu. Zihnini meşgul eden soruları vardı. Bir huzursuzluk, yorgunluk
kaplamıştı adeta içini. Neden böyle yapıyorlardı oysa çok büyük şeyler de
değildi beklentileri. Bu durum farkında olmadan davranışlarına, tepkilerine de
yansımıştı. Zaman zaman bu duygu onu geriyor, ailesi de durumdan
nasipleniyordu. İnsan içinde ne varsa dışarı yansıtacağı da oydu. Tüm bunların
farkına varmıştı Nilay.
Neden olabileceğini
anlamaya çalışıyordu. Küçük bir kız çocuğuyla konuşur gibi konuşuyordu
kendisiyle. İnsan neden bu kadar beklentiye girer ve neden bundan dolayı da
mutsuz hissederdi ki? Bunları birine anlatsa “Aman canım, her şeyiniz var.
Nedir bu gereksiz mutsuzluk yani?” derdi. Evet, bir yerde haklılık payı
vardı elbette. Ama Nilay için bu yeterli bir açıklama değildi. Probleminin
gerçek sebebini fark etmek istiyordu. Arkadaşları, ailesi, çevresi onu
anlamıyorlardı sanki. Çekirdek ailesine karşı da mutsuzluğunu belli ediyordu.
Sonra onlarla olan sürecini düşündü; eşiyle, çocuklarıyla…
Eşinin onu
anlamadığını hatta kendisine eskisi gibi değer vermediğini düşündü. Çocuklar
desen ne kadar da zorluyorlardı. Sözünü dinlemiyorlar sanki üzmek için bilerek
yapıyorlardı. Arkadaşları desen zaten kendi alemlerindeydiler. Nilay ise kendi
kendine beklenti içine girmişti herkesten.
Düşünceler film
şeridi gibi zihninden geçerken bir an duraksadı Nilay. Acaba “Gerçekten öyle
mi?” diye sordu kendi kendine. Eşi değer vermiyor muydu gerçekten? Aslında
yapabildiği kadar Nilay’a yardım etmeye çalışıyor, onun fikirlerini önemseyip
isteklerini dikkate alıyordu. Peki ya çocuklar? Gerçekten ona garezi oldukları
için mi böylelerdi? Yoksa daha farklı ihtiyaçları olabilir miydi? Beslenmenin,
temiz giyinmenin dışındaki ihtiyaçlar… Kabul görme, sevilme belki de
anlaşılabilme… Peki ya arkadaşları neden bu kadar vurdumduymazdılar. Sonra
kendisini düşündü. Kendi ihtiyaçları için sahici bir çabası var mıydı? Yoksa
bunları karşılayabilecek beklentisi hep başkalarında mıydı?
Deneyimsel Tasarım
Öğretisi der ki: “Beklentisi dış dünyadan olan kişi mutsuzluğa davetiye
çıkarır.”
Dış dünyadan
beklentisi olan kişi hayattan alacaklı gibi hisseder. İstedikleri olmayınca da
fazlasıyla üzülür ve tepkiselleşir. İlişkilerindeki dengelerde bozulmuş olur. Oysaki
gerçek mutluluğun sebepleri insanın kendi içindedir. Yapabildiklerine,
çabaladıklarına, hedeflerine odaklandığında kendisini daha iyi hisseder. Bu
durum hayatına ve ilişkilerine de yansır. Öyle olduğunda yaşadıklarına daha
adaletli bakabilir. Hayata karşı tedbirli ve üretken bir insana dönüşür. İmkânlarının
farkına varır ve onları değerlendirmeyi hedefler.
Her ne kadar
yüzleşmesi zor olsa da bu iç muhasebe iyi gelmişti Nilay’ a. Sahip olduklarına
karşı daha adaletli bakması gerektiğini biliyordu. Ne yapması gerektiğinin
farkına varmıştı. Mutlu olabilmek için dış dünyanın bir şeyler yapmasına gerek
yoktu. Birilerinden gelecek bir şeylerle gerçek mutluluğa ulaşamazdı insan.
Ne de olsa insan kendi iç dünyasını değiştirmedikçe hayatı da değişmeyecekti…
İnsanın beklentisi kendisinden olmalı ❤️
YanıtlaSilİnsan neden zor yolu seçer hep. Başkalarının birşeyler yapmasını beklemekten daha kolay jensin yapmak
YanıtlaSilDış dünyayı suçlamak yerine insanın kendine doğru sorular sorması ne kadar kıymetli. Ellerinize sağlık🌺
YanıtlaSilBekleyerek kim mutlu olmuş ki… hayat harekete tepki verir ve senin neler yaptığına bakar…
YanıtlaSilKaleminize sağlık 🌹
YanıtlaSilBeklentiyi iç dünyada kendine çektiğinde her şey güzelleşir…
Mutluluğumuz ellimzde, ama hep dışarda arıyoruz.
YanıtlaSilInsanın kendine kurduğu bir tuzaktır beklenti. Içine bir düştü mü bocalar durur.
YanıtlaSilMutlu olmanın sırrı burada... Beklentin kendinden olsun!
YanıtlaSilinsan suçluyu dışarıda aradığı gibi mutluluk kaynağını da dışarıda aradığı takdirde ne sorunlarını çözebilir ne de gerçekten mutlu olabilir.
YanıtlaSilKendi iç dünyasında iyiliklere yer açanlardan olmak ümidiyle
YanıtlaSil👏
YanıtlaSilKaleminize sağlık 🌹
YanıtlaSilBeklentiyi doğru yere konumlandırabilenlerden oluruz inşAllah…
Sıfır beklenti aşırı mutluluk 😊 beklentimiz kendimizden olmalı. Dış dünyayı biz yonetemeyiz. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilBeklentinin kendinden olması.. tüm dengeleri değiştirecek bir nokta.. Yoksa o kişi neden beni aramadı, benimle ilgilenmedi, aslında daha fazla ilgilenmesi lazımdı.. Büyür de büyür.. Karşıdakinin asıl ihtiyacını görmeyi dahi engeller.. beklentimiz kendimizden mi dış dünyadan mı tekrar düşünelim
YanıtlaSilMutluluk oysa bize bambaşka anlatılmıştı
YanıtlaSilMutluluğun gerçek formülü iç dünyadan beklemek👍
YanıtlaSilTeşekkürler kaleminize sağlık
🌼🌸🌼🌸🌼🌸