IŞIĞIN NEREDEN?
Her
gün vakti dolunca batan güneşten mi?
Bitişin
son olmadığını ispat eden aydan mı, yıldızdan mı?
Nehirden
mi, gölden mi yoksa denizden,
okyanustan
mı?
Hangisiyle
sulandın, sonra belki de yüzdün,
Daldın
mı deryadaki derinliklere,
Görünmeyeni
görebildi mi gözlerin,
Duyulmayanı
işitti mi kulağın,
Tadını
kokusunu aldın mı huzurun?
Nefesin
yetti mi, güç yetirebildi mi kalbin?
Rahatladı
mı ruhun?
Toprağına
tohum ektin mi?
Hangi
topraktansın sen?
Ne
biter tarlanda, tohumla uyumuna baktın mı?
Gübresini,
ışığını ölçtün mü?
Büyüyor
mu fidanların, boy vermeye başladı mı?
Güçleniyor
mu adım adım…
Ne
güzel sebepler görebilene, duyabilene
ve anlayana...
Her
şey bir adımla başlar.
Kim
bilir belki yarın olur bir orman,
Belki
de olur çorak bir toprak,
Sen
devam ediyor musun her durumda
Mesele de bu değil mi kıvamında…
Peki sen hiç düşünür müsün, ışığın nereden?
Kendini
nasıl tanımlardın?
Mutlu
mu, mutsuz mu?
Canlı,
neşeli mi, enerjik, hareketli mi?
Üzgün
mü, kızgın mı, kırgın mı?
Huysuz,
dağınık, efkârlı mı, yorgun mu?
Kim
vermeli o ışığı sana, hayat mı sen mi?
Öğrenmek
isteyene kâinat bir kitap değil mi?
Ne
dersin düşünüp bilinç verelim mi?
Öğrenebilen
ve hayattan tat alabilenlerden olmak ümidiyle…
Kaleminize sağlık 🌹
YanıtlaSilMutluluğu başkalarından değil kendinden bekleyenlerden olmak ümidiyle …
Işığın nereden,
YanıtlaSilIşığı gerçekten olanlardan olmak ümidiyle
Işığını artırabilenlerden olmak ümidiyle
YanıtlaSilNe güzel bir yazı... Düşünelim bilinç verelim.. Canlı, enerjik, diri, güçlü olalım. Bir tohumdan belki ormana dönüşürüz. Yeniden başlayalım.... Kaleminize sağlık
YanıtlaSilIşığı doğru yere tutarsan kainat kitabını okuyabilirsin ...
YanıtlaSil