Uyum

UYUM

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Yağmur, şehrin üzerini gri bir perde gibi örtmüştü. Caddeler, ışıkların yansımalarıyla parıldıyor ve hafifçe esen rüzgâr tabelaları sallıyordu. Cem, kafedeki köşesine oturmuş, pencereden dışarıyı izliyordu. Önündeki çay çoktan soğumuştu. Düşünceleri ise bir süre önce içtiği çayın buharı gibi havaya karışmıştı.

Kendi hayatını düşündü, yeni olan şeylere sanki hep direniyordu. Yeni fikirlere, değişen ortamlara, insanlara… İş yerinde hep alışık olduğu düzenden devam etmek istiyordu. Bildiği işi yapmak onu güvende hissettiriyordu sanki. Değişikliklere adapte olmakta zorlanıyordu. Sonunda da ya geride kalıyor ya da huzursuz hissediyordu. Belki de bu yüzden terfi beklerken, yerinde saymak ve başkasının yükseldiğini görmek onu bu kadar sarsmıştı. O sırada kafeye genç bir kadın girdi. Üzerindeki ince mont ıslanmış, saçlarından süzülen su damlaları boynuna doğru akmıştı. Cem’in yan masasına oturdu. Garsona gülümseyerek sıcak bir çay istedi. Soğuktan üşümüş olmasına rağmen yüzünde huzurlu bir ifade vardı. Kadın, Cem’in fark ettiğinden bile habersiz, pencereye bakıyordu. Bir süre kaldırım taşlarının arasından akıp giden yağmur sularını izledi. Sonra gözleri Cem’inkilerle buluştu. 

“Ne güzel yağıyor, değil mi?” diye sordu.

Cem bir an duraksadı. “Bana mı dediniz?”

O sırada Cem yağmuru, rahatsız edici bir şey olarak görüyordu. Yanında şemsiyesi olmadığı için canı sıkıldı. Yolların çamurlu olması ise her zaman şikâyet sebebiydi. Oysa ki kadının yüzündeki ifade farklıydı. Adeta yağmuru kucaklıyordu, ona direnmek yerine uyum sağlıyordu.

Cem bir şey diyemedi. Kadın devam etti:

“İlk başta rahatsız edici gelir insana. Ama sonra fark edersin ki su akıyor, yolunu buluyor. Sen de ona uyum sağladığında her şey kolaylaşıyor.”

Cem o anda kendisiyle ilgili bir gerçeği fark etti. Belki de onun sorunu tam olarak buydu. Su gibi olamıyor, akışa kapılmak yerine hep direniyordu. Hayatta başarılı ve mutlu olanlar aslında en çok uyum sağlayanlardı.

Kadın gülümseyerek çayından bir yudum aldı. Yağmuru huzurla izlemeye devam etti. Cem ise kendisiyle ilgili fark ettiği gerçeğe geri döndü. Belki de hayatını gözden geçirmenin zamanı gelmişti. Kadının sözlerini kafasında döndürüp duruyordu. "Su gibi ol… Akışa uyum sağla…" Daha önce hiç böyle düşünmemişti. Şimdiye kadar her şeyi kontrol etmeye çalışmış ve yönlendirmek için uğraşmıştı. Ama belki de hayat, yönlendirilmeye değil, anlaşılmaya ihtiyacı olan bir şeydi.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi


Dışarıda yağmur hafiflemiş ve yollar ıslak bir parlaklığa bürünmüştü. İnsanlar şemsiyelerini kapatıyor, dükkânların önündeki tentelerden su damlıyordu. Cem bir süre daha düşündü, sonra gözlerini kadına çevirdi.

"Hep böyle mi düşünürsünüz?" diye sordu.

Kadın başını hafifçe yana eğip gülümsedi. "Eskiden ben de direnirdim. Sonra fark ettim ki insan uyum sağlamazsa orada varlığını devam ettiremez. Bir yere kadar devam edebilir ama sonrasında varlığını sürdüremez. Bu hayatın her alanında böyledir aslında, ilişkilerimiz de bile… İnsan uyumlanabildiği kadar hayatta yol alabilir. Bunları fark ettikçe ben de direnmek yerine uyumlanmayı öğrendim."

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki “İnsan hayatta uyum sağlayabildiği kadardır.”

Cem, hayatında bir şeylerin ters gittiğini biliyordu. Fakat nedenini şimdiye kadar tam olarak anlayamamıştı. Belki de bu yüzden sürekli bir şeylerden şikâyet ediyordu. Değişim’in, kendisini bulmasını beklemiş ama hiç çaba göstermemişti. Bir süre sessizlik oldu. Pencerenin buğulu camına dokunarak parmağıyla küçük bir çizgi çizdi. Sonra içini çekti ve gülümsedi.

"Denemeye değer gibi duruyor," dedi.

Kadın başını salladı. "Her şey bir adımla başlar."

Garson gelip kadının boşalan çay bardağını aldı. Kadın çantasını toparladı, montunun yakasını kaldırdı ve hafifçe Cem’e döndü.

"Yağmur dindi. Artık yoluma devam etmeliyim."

Cem tebessümle başını salladı. "Sanırım ben de."

Nerelerde direndiğini bulmaya karar vermişti. Uyumlanmanın onu nerelere götüreceğini görmek istercesine… Belki iş yerinden terfi alamamıştı ama fark ettiği bu gerçek onu hayatta terfi ettirebilirdi.

 



 Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insana hayat yolunda ihtiyacı olan tüm bilgileri veren gerçeklik ilmidir. Deneyimlerden yola çıkarak ulaştığı gerçek bilgilerle insanın geleceğini tasarlaması için stratejiler üretir. Problemlerini nasıl çözebileceğine dair gerçek yöntemler sunar.


“Kim Kimdir?”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi “ programlarıyla mutlu ve başarılı olmanın yöntemlerini aktarır.

“Keşfedilmemiş tek şey: Daha iyisidir.”


Yahya Hamurcu

 

 

Yorumlar

  1. Bu hayatta uyumlu olanlar kazanır... Bu güzel yazı için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. Uyum insanın varlığının kabulünün bile gereği, inşaALLAH hayırda uyum sağlayalım

    YanıtlaSil
  3. Yazandan Allah razı olsun o kadar ihtiyaç giderdi ki kendimi o yağmura uyumlaşamayan adam gibi hissettim RABBİM uyum sağlamayı nasip etsin inşaAllah…

    YanıtlaSil
  4. Harika yazılmış… yazanın ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  5. Hayatın anahtarı gibi; uyumlanmadan yol alamaz insan ...
    Eelinize sağlık💐

    YanıtlaSil
  6. Uyumlanmak bir çok problemi çözen..

    YanıtlaSil
  7. Kaleminize sağlık 🌹
    Gerçeğe uyum sağlayanlardan olmak ümidiyle …

    YanıtlaSil
  8. Ellerinize sağlık hocam. ALLAH Razi olsun. Insan uyum saglayamadikca harekette edemiyor.. beklentileri yukseliyor kimse karsilamayinca da sikayet eder hale geliyor. Ne guzel hem icerik hem bicim SU gibi akti gitti okurken .. tesekkurler <(^_^)>

    YanıtlaSil
  9. Ellerine yüreğine sağlık uyum çok önemli yazınız çok güzel rabbim devamını bekleriz

    YanıtlaSil
  10. Kaleminize sağlık... 😍
    Uyumlanan otorite hakkını da kazanmış olur...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Düşünceleriniz bizim için çok kıymetli