RAMAZAN İKRAMI
Sonlarına gelirken o ayın, zorlandı insan bir
an
Kapıya vurup gitmek istedi o hayırlı aydan
Oysa başta ne güzel başlamıştı kendince, her
akşam ayrı güzel, eğlenceli iftarlarda
Anlamamıştı nasıl geçtiğini ayın çoğunun
Evet, gerçekten anlamamıştı o ayın çoğu
anlamını
Sadece yemekle ilgili bir iradeden ibaret
sanmıştı
Ancak zanları ve iradesi orucun devamını
getirmeye yetmemişti
Sıkılmış, bunalmıştı ve şikayet etmeye
başlamıştı
Niye peki?
Çünkü, sorular vardı bu ayda cevap
bekleyen
Oysa insan, hayatındaki somutluklardan çıkıp
hiç soru sormamıştı ki kendine
Hiç soru sormayan insan, sorulara cevap vermek
isteyen bir ayda, bunalmıştı
Bir sorsa, bir düşünse aldığı cevaplarla
kıracaktı zincirlerini belki
Belki o zaman gerçekten hissedecekti, Ramazan’ın
ikramı, huzuru ve bereketini
O ayda tüm gözler dikilir insana
Ama kaç kilo verdiğine değil, davranışlarındaki
dönüşüme,
Mesela ne kadar azla doyabildiğine,
Veya bir yerlerde
kardeşleri açken geçecek mi lokmalar boğazından diye
Daha fazlasını istemeyi bırakıp şükredebiliyor
mu, sabredebiliyor mu olana?
Sadece açlığa değil, sabrına bakılır mesela…
İnsanlara ve en çok da kendine sabrına,
Ne kadar dirayet gösterdin, hazlara,
acılara, baskıya?
Ne kadar kendini bırakıp destek olabildin başkasına?
Ne kadar tebessümlüydün?
Ne kadar hediyeleşebildin?
Cebindeki azı gizlice paylaşabildin mi yoksulla,
yolda kalmışla?
Ya da hürmetin nasıldı annene, babana, akrabana?
Ve ayrılık vakti yaklaşır
O, her söz verdiği vakit gelmiştir yüz
yıllardır
İnsana şifa olacak birçok şey anlatmak istemişti
her gelişinde
Tek istediği, ondaki ikramın aranması ve anlaşılmasıydı
Kutlu İkramı, her gecesinde okumamız ve
düşünmemizdi
Düşündüğünde bulacaktı insan, doğru soruları ve
cevapları
Ve bir hesabını yapacaktı geçmişin, geleceğin…
Yapıp ettiklerini bir teraziye koyup
Böylece çizecekti yeniden rotasını
Yaşayacağı belli olmayan bir sonraki Ramazan’a
kadar
Evet geçiyordu vakit, kızıp sıkılacak zaman yoktu
Gidiyordu Ramazan…
Başta kaçırdığı o huzuru son on günde
yakalayabilirdi bir ihtimal
Bir ihtimal de olsa kapılar kapanmamıştı hala…
Arasa bulabilirdi belki sorularına cevap, kim
bilir?
O Kutlu İkramın indiği ayda en çok o ikramla
vakit geçirerek
Ve sorular cevaplarını bulduğunda yeniden önüne
bakıp dua edebilirdi
Hem artık öğrenmişti insan, duayı
Dua istemekti…
Evet, tevbeyle arınmış temiz bir kalple
istemekti
Kimin karşısında küçüleceğini bilerek kıyamın
sonunda,
Ya da kimi anacağını bilerek her kalbi
sıkıştığında,
Sadece ve sadece O’ndan istemekti, baştan razı
olarak vereceği sonuca
Ve Ramazan tevbeyi, duayı, yardımlaşmayı, sabrı
daha bir çok şeyi öğreterek toparlanıyordu
İnsansa onu hüzünle uğurlamaya hazırlanıyordu
Bir yandan içinde bir umut,
Ramazandaki ikramı son anda bulabilirim belki diye
Ramazan insana ikram ama anlamak idrak edebilmek ancak düşünceyle oluyor. Düşünemediğimiz için aynı rütinde ilerliyoruz. Rutinden çıkıp neden böyle bir ibadet ayı desek belkide cevabı bulabiliriz. Rabbim idrak etme gücümüzü arttır, bizi neyi neden yaptığını ve neyi neden yapmadığını bilen kullarından eyle. Senden gelecek her türlü ikrama muhtacız🤲🏻
YanıtlaSilAminn
SilRamazan ayının somutta ve soyutta bereketini yaşayanlardan olmak duasıyla...
YanıtlaSilÇok güzel bir farkındalık içeren bir yazı olmuş
YanıtlaSilEllerinize yüreğinize sağlık💐
Hakkıyla uğurlamaya RABbim nasip etsin inşaALLAH 🤲🏻
Yüreğinize sağlık 🌺
YanıtlaSilSomutluktan kurtulup soyutlama bilen ramazanın ve bütün verilen ömrün kıymetini bilenlerden oluruz inşAllah🤲 kaleminize sağlık teşekkürler 🌷🌷🌷
YanıtlaSilElinize sağlık 🌹
YanıtlaSilHer ramazana ayrı bir heyecanla girip hakkını verenlerden olabilmek nasip olsun
YanıtlaSil